*Sabahları (yada öğlenleri demeliydim) saat 15:09’da kalkma gibi bir moda fırtınası estiriyorum. Akşam sahura kadar oturuyorum, 05:20’de yatağa yatıyorum, 1 saat kukuman kuşluğu yapıyorum ve sonrasında anca geliyor uykum (06:00-06-40). Bundandır ki öğlen kalkıyorum. Kendimi yarasa gibi hissediyorum onun için.
*Oruç tutuyorum. Akşamları ve geceleri aynı saatte aile ahalisiyle yemek yemek çok keyifli.
*Abur cuburu kestim. Ama buna rağmen kilo aldığımı hissediyorum. (Iııııı şey akşam bi paket kraker yemiştim.)
*Annem babam çalıştığı için tek uyanıyorum tatillerde. Ve günümü evde geçireyim desem tek oluyorum. En sevmediğim şey de tek başıma yemek yemektir. Tatil kahvaltılarından nefret ediyorum bunun için. Daha ziyade kendime kahvaltı hazırlamaya üşeniyorum. Oruç tutunca bu sorun kalkıyor ya, oruç tutma şevkim artıyor ne yalan söyliyim. Ne güzel valla hem sevaba giriyorum hem tosun gibi oturuyorum evde, iş yok ders yok yemek yemek yok güç yok… Ohh mis.
*Ne gariptir ki oruç tutuyorum ama susamıyorum acıkmıyorum. Sahurda öküz gibi yiyorum 1/1.5 lt suyumu içiyorum. Ama bir durum var. Ezan okunuyor ya, acıkıyorum ve boğazım kuruyor. Annem psikolojik olduğunu söyledi. Ben bilemiyorum. Ama uyanınca (15:09) bu durum kaybolmuş oluyor. (Çok şükür)
*5 gündür sadece 1 şarkı dinliyorum diyebilirim. Şarkıyı duyunca ‘kusma isteği’, ateş ve halsizlik oluşuncaya kadar da dinlemeye devam edeceğim sanırım. (Şarkı: Murat Dalkılıç-Kıyamadım İkimize. Şiddetle tavsiye ederim! Şarkı nedense çok hoşuma kaçıyor.)
*Okul arkadaşlarımla toplu msn konuşmalarımızı özledim. Ama onları özlemedim. Ya da özlemişte olabilirim. Neyse derine inmeyelim.
*Sms’m bitti herkesin mesaj atacağı tuttu. Bu durumdan hiç hoşnut değilim.
Hadi bugünlük bu kadar ~
Gidiyorum şimdi elimde çantaaa.